Çekiliş Sonucu

Admin KedimKöpeğim 6 Mart 2017 Pazartesi 0 yorum
    5 martta sona eren çekiliş sonucu kazananlar; 

1. Nalan AKMAZ
2. Zühal MUMCU
3. Ahmet ERTAN olmuştur. 

    Kazanan kişilerin 2 gün içerisinde Facebook üzerinden veya kedimkopegim1@gmail.com adresine iletişim bilgilerini (teslim için isim soyisim, adres, cep telefonu bilgileri) ulaştırmaları gereklidir. Tebrik ederiz :)
Devamı için tıklayınız..

Çekiliş Var! KAPANDI.

Admin KedimKöpeğim 24 Şubat 2017 Cuma 8 yorum
     
     Herkese merhaba 🌸
     Yılın ilk çekilişini yapmak için artık hazırız. Hazırladığımız bu güzel hediyelerden biri sizin evcil dostunuzun olsun istiyorsanız yapmanız gerekenler oldukça basit :)
Katılımlar 27 şubat-5 mart (gece 24.00' a kadar) tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Çekiliş 6 martta yapılacak ve kazananlar sitemizdenfacebook ve instagram sayfalarımız üzerinden ilan edilecektir.   

     Çekilişte çıkan isimlerden sırasıyla;

Birinciye kedi ve köpekler için bakım seti (şampuan, tüy spreyi ve koku giderici),



İkinciye kedi tırmalama tahtası,



Üçüncüye kedi ve köpek taşıma çantası hediye edilecektir.





     Tüm kargo ve diğer ücretler tarafımıza aittir. Yani size sadece katılıp beklemek kalıyor :)

     Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler Facebook sayfamızı beğenip bu sayfanın altına Facebook isminizi yazmanızdan ibaret. Başvurular incelenecek ve tam olarak katılım sağlayanlar arasında çekiliş yapılacaktır.

     Facebook sayfamız için buraya tıklayabilir veya www.facebook.com/evcilblog/ adresinden ulaşabilirsiniz.
   İnstagram sayfamız için ise buraya tıklayabilir veya "evcilbakimblog" ismiyle bizi takip edebilirsiniz.

     Maddelendirmek gerekirse;
1. Facebook sayfamızı beğenmek,
2. Bu sayfanın altındaki yorum kısmına katılım isimlerinizi yazmanız yeterli olacaktır.

     Sadece Facebook sayfamızı beğenip bu konunun altına isminizi yazmazsanız malesef katılımınız geçersiz sayılacaktır. Çünkü katılımlar bu sayfaya yorum yapan kişiler üzerinden kontrol edilecektir. Kazananları katılım isimleri ile ilan ederek iletişime geçeceğiz. Şimdiden herkese bol şanslar :)
Devamı için tıklayınız..

Kedi/Köpeklerde Doğum

Admin KedimKöpeğim 17 Şubat 2017 Cuma 0 yorum
      Artık 2 aylık gebelik sürecinin sonuna geldiniz ve doğum başlamak üzere. Doğum esnasında oluşacak ufak tefek aksaklıkların paniğe kapılmadan üstesinden gelmek için almanız gereken birkaç önlem olacaktır. Evcil dostunuzun sorunsuz geçirdiği gebelik süresinin son günlerinde kendine doğum yapacağı bir yeri seçmiş olmalıdır. Gebelik süreci ve doğum için yer seçimi ile alakalı yazımızı burayı tıklayarak okuyabilirsiniz. 
     Doğuma 1-2 gün kala artık annemiz sessiz, sakin yerlerde uyumayı tercih edecek, iştahsızlaşacak, keyifsizleşecektir. Bu aşamada vaginal akıntı görmeye başlayabilirsiniz. Bu andan itibaren ev içinde fazla insan olmaması ve aşırı gürültü yapılmaması doğumun rahat geçmesi açısından oldukça faydalı olacaktır.


        Doğuma birkaç saat kala evcil dostunuz doğum için seçtiği yerde uzanmaya başlayacaktır. Siz her zaman yanında olmalısınız. Sizi görmek onu rahatlatacaktır. Ancak sadece yakından izlemeli, gereksiz yere müdahale etmemelisiniz.  
      Yanınızda altlarına sermek için çarşaf, polar, havlu vb. bunların dışında gazlı bez, steril edilmiş bir makas ve bir kaba koyacağınız ılık-sıcak arası su  bulundurmalısınız.
      Dikkat etmeniz gereken en önemli konu panik olup herşeye müdahale etmemenizdir. Sizin yapacağınız ani bir müdahale doğumun durmasına sebep olabilir. Müdahale edeceğiniz zaman için acele etmeden karar vermelisiniz. Yavaş yavaş kasılmalar ve ıkınmalar başlayacaktır. İlk yavru çoğu zaman en zor çıkan yavrudur. Doğal olarak doğması diğerlerine göre biraz daha uzun sürecektir. Siz sessizce başında beklemelisiniz. Yavrular çıktığında üzerinde yavru zarları ile birlikte doğacaktır. Anne, zarları ve göbek bağını ısırarak koparacak ve yavrusunu yalayarak kurutacaktır. Yavru doğduktan kısa bir süre sonra plasenta atılacak ve anne onu yiyecektir. Yediği plasenta annenin protein kaybını dengelemek için önemli bir besindir. Yadırganacak bir durum söz konusu değildir. Sonra aynı sırayla diğer yavrular doğacaktır.



       Ancak bazı durumlarda anne yavrusunu zarlarından çıkarmayabilir, temizlemeyebilir (son yavrularda aşırı yorulmadan ötürü böyle durumlarla karşılaşabilinmektedir). Bir süre bekledikten sonra anne yavruyla hala ilgilenmiyorsa, bir elinize yavruyu diğer elinize de ılık suya batırdığınız gazlı bezi alın ve önce ağzı-burnunu açacak şekilde yavru zarlarından yavruyu arındırınız. Eğer zarı koparmakta güçlük çekerseniz steril ettiğiniz makasla zarı bir ucundan keserek işlemi yapabilirsiniz. Ağzını ve burnunu güzelce temilzlediğiniz yavrunun nefes aldığından emin olduktan sonra yumuşak havlu, pamuk vb. ile yavaşça kurutup annesinin yanına bırakıp emmesini sağlamalısınız. 
     Yavru sayısına göre değişebilmekle beraber doğum 12 saatten daha uzun bile sürebilmektedir. Ayrıca güç doğum, yavruların anne karnında ölümü gibi durumlarda acilen sezaryene alınması gerekebilmektedir. Bu sebeple doğum başladığı andan itibaren veteriner hekiminizle irtibat halinde olmalısınız. 
Devamı için tıklayınız..

Kedi/Köpeklerde Gebelik Süreci

Admin KedimKöpeğim 16 Şubat 2017 Perşembe 0 yorum
      Gebelik süreci ırklara ve çeşitli durumlara göre farklılık göstermekle beraber, ortalama olarak kedilerde 56-66 gün köpeklerde 58-67 gün arasında sürmektedir. Çiftleşmenin gerçekleştiği gün 0. gün olarak kabul ederek doğumun olacağı günü aşağı yukarı tahmin edebilirsiniz. 
   Peki çiftleşmeyi görmediyseniz ve evcil dostunuzun gebe olup olmadığından şüpheleniyorsanız gebelik bulgularından faydalanabilir veya kesin olarak ultrason muayenesi yaptırabilirsiniz. 


      0-21 gün arasından kedi/köpeğinizde farkedilecek bulgular gözlemlemeniz çok zordur. Yavrular ilk ay çok yavaş gelişmektedirler. Bu sebeple ilk değişiklikler genellikle 21. günden sonra görülmektedir. 21. günden itibaren meme başlarında kızarma, belirginleşme, çok az da olsa şişme, iştahsızlık, uyku hali, nadir de olsa birkaç kez kusma gibi bulgular gözlemleyebilirsiniz. Bu bulgular içinde en çok fark edeceğiniz meme başlarının belirginleşip kızarması olacaktır. Ancak, bazı köpeklerde çiftleşme yaşanmasa bile oluşabilen "yalancı gebelik" olgularında da bu bulgular görülebilmektedir. 
     1. aydan sonra artık memeler iyice belirginleşmeye başlayacaktır. Evcil dostunuzun iştahının açıldığını, kilo almaya başladığını, yavrular annenin idrar kesesine baskı yapacağı için normalden daha sık tuvaletini yapmak istediğini göreceksiniz.
      45. günden sonra ise artık yavrular hiç olmadıkları kadar hızlı büyüyecekleri için her geçen gün karınlarının daha çok büyüdüğünü fark edeceksiniz. Sürekli uyuma hali, sık sık idrara çıkma, meme bezlerinin iyice büyümesi, karnın yere doğru sarkması, özellikle çok yavrulu gebeliklerde hareket etmede güçlük gibi bulgular görebilirsiniz. Yan yatarlarken dikkatli bir gözle bakarsanız yavruların hareket ettiğini görebilirsiniz.


       Ancak bunların hiçbiri kesin gebedir dedirtecek bulgular değildir. İleri dönemde kesin gebe olduğunu bilseniz bile yavruların sağlıklı olup olmadığını bilmemiz mümkün değildir. Bunun için mutlaka veteriner hekiminizin önerdiği aralıklarda ultrason kontrolüne götürmelisiniz. Bu sayede hem yavruların ortalama sayısını öğrenmiş olursunuz hem de sağlık durumları hakkında net bir bilgiye sahip olmuş olursunuz. Ultrasonda gebelik bakısı, gebeliğin 16-17. günden itibaren uygun şartlarda görülebilmektedir. Ancak çeşitli sebeplerle tespit edilememe durumuyla karşılaşıldığında kesin tespit için veteriner hekiminiz sizi birkaç gün sonra tekrar çağıracaktır. 
     Gebelik süreci tamamlanana kadar düzenli aralıklarla yavruların sağlıklı olup olmadığına baktırmanız en doğru olanı olacaktır. Her şey yolunda devam ediyorsa ve doğuma 1-2 gün kaldıysa artık evcil dostlarımız kendini doğum yapacak yer aramaya adayacaktır. Tercih ettikleri yerler sessiz, hafif karanlık, sakin bir ortam olacaktır. Eğer onlara doğum için bir alan ayırmazsanız kıyafet dolabınızın içi, koltukların arkası gibi yerlere doğum yapabilirler. Bunun için en sağlıklısı onlara bir alan oluşturmanızdır. Bu bir sepet, büyükçe bir koli (koliye annenin girip çıkacağı büyüklükte bir kapı kesmelisiniz ve tabanını güzelce sıcak tutacak kumaşlarla kaplamalısınız) veya kulübe olabilir. Evde çok insanın geçmeyeceği ve sessiz olan bir yere koyduğunuzda büyük ihtimalle tercihleri orası olacaktır.


Örnek bir doğum kutusu.

      Artık doğum başlayacaktır ve doğum esnasında yapmanız gerekenleri merak ediyorsanız buraya tıklayabilirsiniz.😊


Devamı için tıklayınız..

Kedim/Köpeğim Çok Tüy Döküyor

Admin KedimKöpeğim 15 Şubat 2017 Çarşamba 0 yorum
       Evde bakılan pet hayvanlarında, en sık rastlanan şikayetlerden biri çok tüy dökülmesinden ötürü duyulan rahatsızlıktır. Kediniz veya köpeğinizin tüm vücudu tüylerle kaplı olduğu için tüy dökülmesini tamemen sıfıra indirmenin mümkün olmadığını kabul etmeniz gerekir. Bizim nasıl saçlarımız belirli bir oranda dökülüyorsa aynı durum onlar içinde geçerlidir. Ancak alacağınız önlemler ile dökülme oranını minimuma indirmek mümkündür.


      Kedi/Köpeklerde tüy dökülmesinin başlıca sebepleri:
  • Deriyi etkileyen bazı hastalıklar (mantar, uyuz, alerjik dermatit, atopik dermatit, leishmaniasis vb.):

    Tüy dökülmesinin sebeplerini düşünürken aklınıza gelmesi gereken ilk şey, evcil dostunuzun sağlıklı olup olmadığıdır. Sağlıklı deri sağlıklı tüyleri barındırır. Deri bütünlüğünde bozulmalar meydana geldiyse, öncelikle sebep olan hastalık tedavi edilmelidir. Yoksa alınan hiçbir önlem işe yaramayacaktır. Çeşitli deri hastalıkları ya da semptomlarını deride gösteren hastalıklar tüm vücutta ya da bölgesel olarak tüy dökülmelerine neden olabilmektedir. Detaylı bir veteriner hekim muayenesinden sonra sağlıklı olduğuna karar verilirse diğer maddeleri düşünmelisiniz. 




  • Çeşitli iz elementlerin vücutta eksikliği (bakır, çinko vb.):

    Vücutta önemli rol oynayan iz elementlerden bazıları deri ve tüy sağlığının yapısına katılmaktadır. Bu iz elementlerin yeteri miktarda alınamaması sonucu deride kuruluk, şiddetli tüy dökülmesi, tüylerde matlaşma gibi bulgular görülmektedir.

  • Dengeli ve kaliteli beslememek:

     Şiddetli tüy dökülmesinde en sık karşılaşılan sebep, evcil dostlarımızı kaliteli ve kurallara uygun olarak beslemememizden kaynaklanmaktadır. Ev yemeğiyle beslenen kedi/köpekler sadece kuru mamayla beslenenlere göre ne yaparsanız yapın daha fazla tüy dökecektir. Aslında çoğu kişi verilmemesi gerektiğini bilmesine rağmen, evcil dostlarımız ağladıkları ve kendilerini acındırdıkları için kıyamayıp vermektedir 😀. Ancak bu onların sağlıksız beslenmesine sebep olmaktadır. Çünkü sizin verdiğiniz yiyecekler daha lezzetli olduğu için karnını ev yemeğiyle doyurup, kuru mama yemek istemeyeceklerdir. Bunun sonucunda ihtiyaçları olan protein, vitamin, mineral, aminoasit vb. gibi vücudun ihtiyacı olan maddeler tam olarak karşılanamayacaktır. Ev yemeği vermeyi bıraktığınız ve evcil dostunuzun ihtiyaçlarına uygun olarak seçeceğiniz iyi kaliteli kuru mamalarla beslediğiniz takdirde, kısa zamanda tüylerin sağlıkla parladığı ve tüy dökülmesinde ciddi azalmalar olduğunu fark edeceksiniz. Kedinize uygun mama seçimini buraya tıklayarak yapabilirsiniz.


  • Tarama işlemini düzenli yapmamak:

    Zamanı dolup ölen tüyler düzenli taramayla vücuttan uzaklaştırılırsa dökülme oranı azalacaktır. Haftada minimum 2-3 kez taramaya özen göstermelisiniz. Özellikle mevsim geçişlerinde taramayı sıklaştırırsanız büyük faydasını göreceksiniz. 



       Atlanmaması gereken diğer bir konu, tüy dökülmesini tıraş ettirerek durdurmaktır. Ancak bu kalıcı bir çözüm değildir. Birkaç hafta sonra tüyler uzayınca şikayetler devam edecektir.
     Tüy dökülmesinin başlıca sebepleri bu şekilde sıralanabilir. Sizde bu maddeleri gözden geçirerek evcil dostunuzun tüy dökülmesini en aza indirebilirsiniz. 💚

Devamı için tıklayınız..

Köpeğimi Keneden/Pireden Korumak İçin Almam Gereken Önlemler Nelerdir?

Admin KedimKöpeğim 12 Şubat 2017 Pazar 0 yorum
      Özellikle bahar aylarında ortaya çıkan dış parazit etkenlerinin (pire, kene, bit, sivrisinek vb.) biz köpeklerimizi korumazsak hızlı bir şekilde ürediklerini göreceğiz. Parazit etkenlerini göremesek bile şiddetli kaşındıklarını farkedeceğiz. 

     

     
        Dış parazit etkenleri köpeklerimizin sadece kanını emip onu kaşındırmakla kalmazlar. Asıl büyük problemler kanlarını emerken kendi bünyelerinde taşımış oldukları çeşitli hastalıkları köpeklerimize bulaştırma riskleridir. Ehrlichiosis, Babesiosis, Lyme gibi hastalıklar keneler yoluyla, Leishmaniasis sivrisinekler ile bulaşmaktadır. Bu ve daha birçok hastalık tedavisi oldukça zor ve ölüm riski yüksek hastalıklardır. Köpeğimizin üstünde bir tane kene ya da sivrisinek görmemiz bu hastalıklardan birine yakalanma riski olduğu anlamına gelmektedir.

   
   Bu ihtimalleri hiç düşünmemek adına köpeğimizin dış parazit uygulamalarını aksatmamalıyız. Köpeğinizi dışarı sık çıkarmasanız bile bir kerede olsa çıkarmanızın bulaşma için yeterli olduğunu ve etkenleri sizinde köpeğinize taşıyabileceğinizi unutmamanız gerekir. Veteriner hekimimize düzenli olarak yaptırdığımız kontrollerde onların uygun gördüğü periyotta dış parazit ilaçlarını yaptırmalıyız. Aksi bir durum önerilmediği takdirde genellikle kışın 2-3 ayda bir bahar ve yaz aylarında ise 30-45 günde bir kez pire, kene ve bitlere karşı koruyan ense damlası uygulaması yapılmaktadır. Sivrisineklerden korunmak için ise özel ilaçlı tasmalar bulunmaktadır. Veteriner hekiminize danışıp satın alabilirsiniz. 
      Bu tip ilaçların veteriner klinikleri hariç birçok yerde satıldıklarını görmüşsünüzdür. Ancak tavsiyem kesinlikle kliniğiniz hariç biryerden satın almamanızdır. 
    Ayrıca, aynı bizlerde olduğu gibi eğer köpeğinizin üstünde tutunan bir kene görecek olursanız, bilinçsiz olarak keneyi çıkarmamanız gerekmektedir. En yakın veteriner kliniğine götürerek gereklerini yaptırabilirsiniz.
Devamı için tıklayınız..

Kedi/Köpeğinizle Yolculuk

Admin KedimKöpeğim 0 yorum
         Evcil hayvanlarımızla yolculuğa çıkmak bizler açısından çok düşünmemize sebep olan ve çoğu zaman sıkıntı yaratan bir durumdur. İlaç vermeli miyim yoksa uyanık mı gitmeli?  Uçakla mı gitsem, otobüsle mi? Bagaja versem üşür mü, korkar mı? Gibi haklı birçok soru akla gelmektedir.
      Önerimiz çok zor durumda değilseniz, bakacak biri varsa, kısa süreli bir yere gidiyorsanız ve özellikle kendi aracınızla gitmeyecekseniz yolculuklarınıza evcil dostunuzu götürmemenizdir. Yolculuklar onlar için sarsıcı olabilmektedir. Ama götürmek durumundaysanız çeşitli önlemler alarak stresi minimuma indirebilirsiniz. 


  • Uçakla gidecekseniz, bazı firmalar özellikle belli bir ağırlığa kadar olan kediler için uçakta sizin yanınızda ve taşıma çantasının içinde yolculuk yapma hakkı vermektedir. Köpekler ise uyur vaziyette uçak bagajında onlar için yapılan özel bölmelerde seyahat etmektedirler. 
  • Şehirler arası otobüs ile gidecekseniz, firmaların büyük çoğunluğu uyur vaziyette olmak kaydıyla kedi veya köpeğinizi bagaja koyarak yolculuk ettirmektedir. Onları ancak mola zamanlarında görebilme şansınız olmaktadır.
  • Kendi aracınızla gidecekseniz ki bu en iyi seçenektir. Sadece taşıma çantasına koyarak herhangi bir sakinleştirici ilaç uygulamadan sık sık mola vererek yolculuğunuzu yapabilirsiniz. Sizin yanında olacak olmanız, bagaj gibi kapalı bir alanda durmak zorunda olmayacak olması, tuvalet molasına ya da dolaşmak için istediğiniz zaman durabilmeniz gibi sebeplerle yolculuk çok daha rahat ve sıkıntısız geçecektir.

 
      
        Dikkat etmeniz gereken ufak ama önemli bir detay ise yolculuktan hemen önce evcil dostunuzun karnını tıka basa doyurmamanızdır. Çünkü yolculuk esnasında araç tutması sonucu mide bulantısı ve kusma yaşama olasılıkları oldukça fazladır. Yola çıkmadan birkaç saat önce beslerseniz tam tok olmayacağı için kusma ihtimalini azaltmış olursunuz.
      Araçla gitme imkanınız yoksa, mecburen otobüs ya da uçağı seçeceksiniz demektir. Tercihinizi yapıp bilet aldığınız firmadan evcil hayvan yolculuğu hakkında detaylı bilgileri aldıktan sonra veteriner hekiminize sakinleştirici ilaçlar ile ilgili danışmalısınız. Veteriner hekiminiz onun için en zararsız ve en uygun olan ilacı önerecektir. 🌸


Devamı için tıklayınız..